Sağlık kurumları yöneticileri, personellerine verdikleri eğitimlerin içine sosyal medya kullanımı eğitimlerini eklemeyi gereksiz gördükleri müddetçe, yanlış kullanımların ve kendilerine açılan davaların önüne geçemeyecek gibi görünüyorlar.
Birçok sağlık kurumu, personeline, mesai saatlerinde internet kullanımını yasaklasa da, yaşanan sorunların önüne geçmenin çözümü elbette bu değil. Hatta doğru bir “dijital iletişim” politikasını kurum mantığı olarak yerleştirebildiğiniz taktirde, personelinizi daha fazla internet, teknoloji ve sosyal medya kullanmaya teşvik etmeniz gerektiğini fark edeceksiniz.
Adı üzerinde sosyal “medya” , yani aslında Facebook’ta durum bildir bölümüne sadece iyiyim bile yazsanız, teknik açıdan bu bir haber. Üstelik bu haberin ulaşabileceği kişi sayısı, sizin Facebook hesabınızda bulunan 200 arkadaşınızla da sınırlı değil. Kısacası sosyal medyada bir paylaşım yapıyorsanız siz bir habercisiniz ve yaptığınız haberden sorumlusunuz. Sağlık kurumları üzerinden yapacağınız her paylaşımda siz bir sağlık haberi yapmış olursunuz ve sağlığın evrensel kurallarına tabi hale gelirsiniz. Bu açıdan sorumluluğu çok büyüktür. Bir doktor, eğer hastasının izni yoksa, hastası ile muayene sırasında aralarında geçen bir konuşmayı sosyal medya hesabında paylaşamaz, operasyon sırasında fotoğrafını çekip paylaşamaz, adını ve görüntüsünü bir kısmını kapatarak dahi kullanamaz. Ve aynı kurallar, istisnasız herkes için geçerlidir. Hastanede sıra beklerken kuyruktaki herkesi içeren bir fotoğraf çekip paylaşamazsınız. Herkesten tek tek yazılı imzalı izin almanız gerekir. Böyle bir fotoğrafı yayınladığınızda, fotoğraftaki kişilerden biri mahkeme yoluna giderse, bu durumdan sağlık kurumu zarar görmez ancak böyle bir hatayı o kurumun personellerinden biri yaparsa bu tüm kurumu bağlar ve davalı o sağlık kurumu olur.
Instagram Size Özel mi?

Neler yapılmalı?
En büyük görev sağlık kurumları sahip ve üst kademe yöneticilerine düşmektedir.
Bu konuda teknik olarak yapılacak çok şey olsa da öncelikli olarak anlaşılması gereken, bu çağda hiç kimseye sosyal medya kullanımının yasaklanamayacağını anlamak olacaktır.
Kurum içinde sağladığınız kablosuz internete uyguladığınız firewall’un tablet ve telefonların hücresel veri ile kullandığı interneti etkilemediğini unutmayınız.
Personeli engellemek yerine sosyal medya kullanımı ve sağlık kurumlarında dijital iletişim konularında uzman kişilerden eğitim almalarını sağlamalısınız.
Devamında ise personelin sosyal medyadaki faaliyetlerini takip edebilecek nitelikli personel istihdam etmelisiniz.
Ve en önemlisi tüm bunlara rağmen ve/veya kasten kurumu bağlayıcı paylaşımlar olduğunda, bu krizi yönetebilecek bir birim oluşturmalısınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder